17 Nisan 2014 Perşembe

Karne Heyecanı

Karne heyecanı yaşayan çocuklar değişik ruh hali içerisindeler . Kimisi takdir belgesi almanın mutluluğu içerisindeyken, kimisi de kırık notlarına kendilerince bahaneler üretiyor. Bu noktada en büyük sorumluluk ise ailelere düşüyor. Çocukların kırık notlarına karşılık velilerin davranışları, çocuklar üzerinde etkisi yıllarca süren olumlu veya olumsuz izler bırakıyor. Unutulmamalı  Hiç unutmuyorum, öğrencilik yıllarımda kırık not alan arkadaşlarımdan bazıları aileleri tarafından öylesine korkutulmuşlardı ki, hiç olmayacak yöntemlere başvuruyorlardı. Kimisi karne üzerindeki kırık notlarını çamaşır suyuyla kazıyarak düzeltmeye çalışırken kimisi de boş karne bulup uyduruk karne hazırlayıp ailelerine sunuyorlardı. Bugün bu yöntemler pek mümkün değil. Çünkü okul yönetimleri de otomasyon sistemlerini kullanıyorlar. Korkutmanın ötesinde bir de çok ilgisiz veli modelleri vardı. Çocuk karne almış, almamış veya takdir almış, zayıfı varmış, ailenin hiç gündeminde değil. Halbuki karne heyecanı abartılmadan ailece yaşanmalı. Övgü de yerinde olmalı, yergi de. Sonuç nasıl olursa olsun çocuklarımızın sömestr tatilini gerçekten tatil yaparak geçirmelerini sağlamamız gerekiyor. Bu 15 günlük sürede onlara hak ettikleri dinlenme imkanı verilmeli. Onlar için en büyük destek ailelerinin kendilerine gösterdiği “sevgi”dir.

Hiç unutmuyorum, öğrencilik yıllarımda kırık not alan arkadaşlarımdan bazıları aileleri tarafından öylesine korkutulmuşlardı ki, hiç olmayacak yöntemlere başvuruyorlardı. Kimisi karne üzerindeki kırık notlarını çamaşır suyuyla kazıyarak düzeltmeye çalışırken kimisi de boş karne bulup uyduruk karne hazırlayıp ailelerine sunuyorlardı. Bugün bu yöntemler pek mümkün değil. Çünkü okul yönetimleri de otomasyon sistemlerini kullanıyorlar. Korkutmanın ötesinde bir de çok ilgisiz veli modelleri vardı. Çocuk karne almış, almamış veya takdir almış, zayıfı varmış, ailenin hiç gündeminde değil. Halbuki karne heyecanı abartılmadan ailece yaşanmalı. Övgü de yerinde olmalı, yergi de.
Sonuç nasıl olursa olsun çocuklarımızın sömestr tatilini gerçekten tatil yaparak geçirmelerini sağlamamız gerekiyor. Bu 15 günlük sürede onlara hak ettikleri dinlenme imkanı verilmeli. Çünkü şimdiki eğitim modelinde özellikle ev ödevleriyle çocuklar da aileleri de çok yoruluyorlar. Bir nebze nefes almalarını sağlayalım ki, kalan yarıyıl onların dersleri için verimli geçsin. Mümkünse yaşlarına hitap eden kitapları vererek kitap okuma alışkanlığını sağlayalım. Maalesef ki, yeni nesil kitap okumaktan çok uzak, okuyanlar da farkını hemen ortaya koyuyor zaten.

Kaynak:http://www.netgazete.com/sirri-soztutan/609807.html(17.04.2014)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Takip et: @OgrenciPskoloji