Meslek seçiminin hayatımıza yön veren en önemli
kararlardan biri olduğunu belirten Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkan
Vekili Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, ailelerin çocuklarına yeteneklerini geliştirme
fırsatı vermeleri gerektiğini söyledi. Kulaksızoğlu, aileye düşen görevlerden
birinin çocuğa okul ve meslek seçimi konusunda baskı yapmamaları olduğunu da
vurguladı.
Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkan Vekili Prof.
Dr. Adnan Kulaksızoğlu’nun üniversite, meslek ve meslek seçimi konularında
görüşlerine başvurduk. Kulaksızoğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:
Üniversiteler bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğe sahip, yüksek düzeyde
eğitim-öğretim, yayın ve bilimsel araştırma yapan enstitü, fakülte ve
yüksekokul gibi birimlerden oluşan öğretim kurumlarıdır. Her kurum gibi
üniversiteler de farklı gelişmişlik düzeyindedir. Üniversite gibi bir kurumun
niteliğini her şeyden önce çalıştırdığı öğretim elemanları belirler.
Öğretim elemanının yayınladığı ulusal ve uluslararası
yayınlar, bu yayınların belirli bilimsel indekslerce taranan dergilerde çıkmış
olması, yayınlarına yapılan atıf sayısı, alan bilgisi, ders anlatma becerisi,
eğitimsel görsel işitsel araçları kullanıp kullanmaması, yenilikleri takip edip
etmemesi, öğrenciyle kurduğu iletişimin kalitesi, derste öğrenciyi etken tutma
ve sınıf yönetim becerisi, zamanı verimli kullanması gibi birçok özellik
öğretim elemanının niteliğini yansıtır.
Öğrenciye ait özellikler de bir üniversitenin niteliğinin
belirleyicilerindendir. Öğrencinin okuyacağı alanı isteyerek seçmesi, alanı
öğrenmeye yönelik güdüsü, konular hakkındaki ön bilgisi, ders çalışma becerisi
ve kitap okuma alışkanlığı, üniversitede geçirdiği zaman, katıldığı serbest
zaman etkinlikleri ve zamanı kullanma becerisi gibi birçok özelliği
üniversitenin niteliğini artırır.
“ Maddi gücü yüksek olmalı ”
“ Maddi gücü yüksek olmalı ”
Üniversitedeki ders araç gereçlerinin ve laboratuvarın,
araştırma birimlerinin varlığı ve kullanıma açık olmaları ve öğretim
elemanlarının bunları kullanma sıklığıyla üniversitenin binalarının ve yeşil
alanlarının fiziki koşulların uygunluğu da üniversitenin kurumsal niteliğinin
olumlu olarak ortaya çıkmasına yardım eder. Bir yükseköğretim kurumunun parasal
kaynakları ne kadar güçlü ise öğrenci başına harcanan para ne kadar yüksekse,
üniversitenin niteliği de o oranda artacaktır. Harcanan para binaların
donanımını, kütüphanelerin zenginleştirilmesini, üniversitenin sağlık, spor ve
kültür hizmetlerinin daha da kaliteleşmesini sağlar. Öğretim elemanlarının
tatmin edici ücretler alması, öğretim elemanlığına talebi artıracaktır.
Meslek, devamlı olarak yapılan, yaşama maddi ve manevi
doyum veren, belirli bir eğitim ve tecrübeyi gerektiren, bir dereceye kadar
bilgi ve beceri isteyen toplumda belirli bir ihtiyacı gideren ve genel ahlak
kurallarıyla çelişmeyen faaliyettir. Meslek hem para kazanarak yaşamını devam
ettirmenin bir yoludur hem de kendini geliştirme ve gerçekleştirmek için bir
araçtır. Mesleğimiz hangi çevrede yaşayacağımızı, kimlerle iletişim içinde
olacağımızı ve yaşama şartlarımızın nasıl olacağını belirler. O nedenle meslek
seçimi, alacağımız önemli karalardan biridir. Birbirinden değişik binlerce
meslek vardır. Bunları farklı özelliklere göre sınıflandırabiliriz:
- Uzmanlık isteyen meslekler
- Beceriye dayalı meslekler
Uzmanlık isteyen meslekler üniversite diploması
gerektirmekte, beceriye dayalı mesleklerde diploma aranmamaktadır.
Ailelere düşen önemli görevleri PROF. Dr. Adnan
Kulaksızoğlu velilere düşen görevleri şöyle sıraladı:
- Çocuk ve ergene kendilerini tanıma, ilgi ve
yeteneklerini geliştirme fırsatı verme,
- Önyargı oluşturmama,
- Tatillerde çalışma ve iş tecrübesi kazanmaları için
yönlendirme, sorumluluk verme,
- Mesleki değerlerini (hizmet etme, kendini geliştirme,
para kazanma, işbirliği yapma, vb.) geliştimek için çocuğa fırsat tanıma,
- Okul ve meslek seçiminde kesinlikle baskı yapmama.
Kulaksızoğlu daha sonra şunları söyledi:
“Meslek seçimi, hayatınıza yön veren karalardan biri
olduğuna göre bireyin önce şu soruların cevaplarını vermesi doğru karar
almasını sağlayacaktır: “Yapmaktan hoşlandığım ve hoşlanmadığım faaliyetler
neler? Kapasitemi tanıyor muyum? Gelecekte ne yapmak istiyorum, mesela on yıl
sonra kendimi nerelerde görüyorum? Meslekleri yeterince tanıyor muyum? Seçmek
istediğim meslek yeteneklerimle uyuşuyor mu?” Meslek seçmek isteyenlerin bu
soruların cevaplarını aramaları yanında üniversiteye dayalı meslek edinmek isteyenlerin
seçmek istedikleri yükseköğretim programına dair bilgi toplaması, o alandan
mezun meslek elemanlarıyla görüşüp değerlendirme yapması doğru kararlar
vermelerine yarayacaktır.”
Kaynak:http://haber.gazetevatan.com/okul-ve-meslek-seciminde-cocuga-baski-yapmayin/430752/4/yazarlar(23.04.2014)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder