Hiç unutmuyorum, öğrencilik yıllarımda kırık not alan arkadaşlarımdan bazıları aileleri tarafından öylesine korkutulmuşlardı ki, hiç olmayacak yöntemlere başvuruyorlardı. Kimisi karne üzerindeki kırık notlarını çamaşır suyuyla kazıyarak düzeltmeye çalışırken kimisi de boş karne bulup uyduruk karne hazırlayıp ailelerine sunuyorlardı. Bugün bu yöntemler pek mümkün değil. Çünkü okul yönetimleri de otomasyon sistemlerini kullanıyorlar. Korkutmanın ötesinde bir de çok ilgisiz veli modelleri vardı. Çocuk karne almış, almamış veya takdir almış, zayıfı varmış, ailenin hiç gündeminde değil. Halbuki karne heyecanı abartılmadan ailece yaşanmalı. Övgü de yerinde olmalı, yergi de.
Sonuç nasıl olursa olsun çocuklarımızın sömestr tatilini gerçekten tatil yaparak geçirmelerini sağlamamız gerekiyor. Bu 15 günlük sürede onlara hak ettikleri dinlenme imkanı verilmeli. Çünkü şimdiki eğitim modelinde özellikle ev ödevleriyle çocuklar da aileleri de çok yoruluyorlar. Bir nebze nefes almalarını sağlayalım ki, kalan yarıyıl onların dersleri için verimli geçsin. Mümkünse yaşlarına hitap eden kitapları vererek kitap okuma alışkanlığını sağlayalım. Maalesef ki, yeni nesil kitap okumaktan çok uzak, okuyanlar da farkını hemen ortaya koyuyor zaten.
Kaynak:http://www.netgazete.com/sirri-soztutan/609807.html(17.04.2014)


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder